KriptoLuis
Master
- BNB
- 0,00076900
ABD’de gün geçmiyor ki kripto para dünyasını çok yakından ilgilendiren önemli bir gelişme yaşanmasın.
SEC’in bundan sonra kripto para sektörüne karşı düşmanca tavrını bırakarak yapıcı bir yaklaşım içinde olacağından daha önce bahsetmiştik. Yakın geçmişte, müşterilerine kripto para odaklı ürünler sunmak için hazırlık yapan ABD’li büyük bankaların arasına bugün bir yenisinin daha katıldığından da yine bugün bahsettik.
ABD’de yaşanan tüm bu pozitif yönlü kripto para gelişmelerinin yanı sıra, Bitcoin madenciliği konusunda da yeni gelişmeler yaşanıyor.
18 Mayıs tarihinde, Blockchain teknoloji şirketi Blockstream bir açıklama yaparak Bitcoin madenciliği alanında, ABD’nin Georgia eyaleti sınırları içinde 300 MW kapasiteyle çalışan bir madencilik tesisi bulunan, Bitcoin yatırımcılarına kredi vererek geleneksel ekonomik sistem ile Blockchain arasında bağlantı sağlamayı amaçlayan 15 milyar dolar değerindeki BlockFi şirketi ile ortaklık anlaşması imzaladıklarını ilan etti.
Blockchain teknolojisiyle ilgili farklı faaliyetler de yürüten Blockstream, daha önce de Norveç merkezli bir enerji şirketi ve birçok Blockchain projesine yatırım yapmış olan Aker ile de bir ortaklık anlaşması imzalamıştı.
ABD merkezli şirketin yaptığı bu hamle, özellikle son dönemde ABD’de kripto para piyasasına yönelik gerçekleşen olumlu bir hamle olmasının yanında, Bitcoin madenciliği alanında Çin ile arasındaki makası daraltmasına da yardımcı olacak. ABD ile Çin arasında resmen Bitcoin madenciliği savaşı yaşanıyor desek abartmış olmayız sanırım.
Bitcoin madenciliği söz konusu olduğunda Çin açık ara dünyanın lideri konumunda çünkü Bitcoin madenciliğini %65’i hala bu ülkede gerçekleştiriliyor.
Bitcoin madenciliğinde yeşil enerji diye tabir edilen fosil yakıt içermeyen enerji türü kullanan ABD gibi rakip ülkelerin yaptığı hamlelerin yanı sıra, Çin hükümetinin özellikle fosil yakıt tüketerek madencilik yapan tesisleri kapatması şeklindeki kısıtlayıcı tedbirleri de diğer ülkelerin Çin’e Bitcoin madenciliği konusunda yetişmesine ön ayak oluyor.
Tüm bu gelişmeler, Bitcoin madenciliğinin yalnızca bir ülkenin tekelinde olmaması ve madenciliğin yeşil enerji tercih edilerek yapılmasıyla dünyaya verilen zararın ortadan kaldırılması açısından olumlu gelişmeler olsa da, hala Bitcoin üretiminin %65 gibi büyük bir oranda Çin’de yapıldığı göz ardı edilmemeli.
Neticede Çin’li şirketler de Bitcoin madenciliği için yeşil enerji altyapısı kurma konusunda geri kalmayacaklardır. Bitcoin madenciliğinin dünya çapında coğrafi olarak daha dengeli yapılabilmesi ve Çin’in tekelinden kurtarılabilmesi ve aynı zamanda ABD’nin tekeline girmemesi için çok daha fazla ülkenin ABD’nin yaptığı gibi girişimlerde bulunması gerekiyor.