sfurkanoven
Investor
- BNB
- 0,00000500
Aile Hukuku ve Kripto Paralar
Kripto paraların Ticaret Hukuku ve İcra ve İflas Hukuku başta olmak üzere hukukun hemen her dalı ile ilgisi bulunuyor. Aile Hukuku açısından ise Kripto Paralar konusunu Mal Kaçırma ve Mal Paylaşımı başlıkları altında incelemek hiç kuşkusuz daha doğru olacaktır.
Henüz 2021 verileri Türkiye İstatistik Kurumu verileri tarafından paylaşılmasa da 25 Şubat 2021 tarihinde paylaşılan istatistiklerde 2020 yılı içerisinde Aile Mahkemelerinde 135.022 çiftin boşandığı tespit edilmiştir.
Elbette ki kripto paraların hayatımızda daha çok yer etmeye başladığı 2018 ve devam eden yıllarda popüler kültüre ayak uydurarak bilinçsizce borçlanıp kripto para yatırımı yapmak, kripto paralardaki yer yer oynaklıklar sebebiyle mal varlığından olan ve netice itibari ile mal varlığı kaybolan hatta icralık olan, intihar eden ve eşler arasında boşanmaya varacak şekilde sorunlara yol açtığı da yadsınamaz bir gerçektir.
Covid-19 adlı virüs sebebiyle oluşan pandemi süreci ve peşi sıra gelen işsizlik, 2020 ve 2021 yıllarında hemen hemen tükettiğimiz her şeye zamların gelmesi, elektrik-su-doğalgaz gibi hayatımızı devam ettirmemizi sağlayan asli faktörlerdeki inanılmaz derecede nitelendirilebilecek zamlar ve genel bir başlık altında toplayacak olursak ekonomik sorunlar boşanmaların en asli sebebi veya sebeplerinden bir tanesi yorumlamasında bulunabiliriz.
Kripto paralar açısından Aile Hukuku başlığı altında yorumlama yapacak olacak olur isek; Aile Hukukunda kripto paralar daha çok eşler arasında görülen çekişmeli veya anlaşmalı boşanma davalarında mal kaçırma durumunda karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde yer alan kanun boşluğu ve yabancı kripto para borsalarının ülkemizde Anonim Şirket kurmaması yani temsilcilik bulundurmaması bunun başlıca nedenlerindendir.
A-Mal Paylaşımı
Eşler arasındaki Boşanmada mal paylaşımı davası, belli bir zamanaşımı süresi geçmeden açılmalıdır. Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır (Yargıtay HGK - 2013/520 K.). Kanunun belirlediği 10 yıllık süre geçtiği takdirde, mal paylaşımı talebinde bulunmak mümkün değildir. Belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi hak düşürücü bir süredir.
Ülkemizde mevcut uygulanan Medeni Kanuna göre temel kural ise evlenmeden önce alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilmez. Yani basit bir anlatımla eşin evlenmeden önce sahibi olduğu kripto para eşin kişisel malı sayılacağı ve maddi değerinin paylaşılamayacağı çıkarımı yapılabilir.
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına göre değerlendirilir (TMK mad.228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad.227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad.232 ve 239/1) hesaba katılır. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Yine basit bir anlatımla anlatacak olursak; tasfiye tarihi yani eşler arasında görülen davadaki karar tarihinde eşlerden birinin evlilik sonrasında edindiği kripto paranın Türk Lirasına çevrilerek mevcut değeri hesaplanmalı ve Türk Lirası cinsinden oluşacak maddi değere göre hüküm kurulmalıdır. Ancak ülkemizde mevcut kripto paralara yönelik hali hazırda bir kanunun bulunmaması ve yine eşlerden birinin evlendikten sonra edindiği kripto paranın güncel durumunun anlık olarak değişken olması bu hususta başlıca sorunlardan bir kaçı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde hala tasarı çalışmaları devam eden kanunda bu hususa veyahut genel bir tabirle Aile Hukuku hükümleri de gözetilerek kanun maddesi ekleneceğini ümit etmekteyim.
Henüz 2021 verileri Türkiye İstatistik Kurumu verileri tarafından paylaşılmasa da 25 Şubat 2021 tarihinde paylaşılan istatistiklerde 2020 yılı içerisinde Aile Mahkemelerinde 135.022 çiftin boşandığı tespit edilmiştir.
Elbette ki kripto paraların hayatımızda daha çok yer etmeye başladığı 2018 ve devam eden yıllarda popüler kültüre ayak uydurarak bilinçsizce borçlanıp kripto para yatırımı yapmak, kripto paralardaki yer yer oynaklıklar sebebiyle mal varlığından olan ve netice itibari ile mal varlığı kaybolan hatta icralık olan, intihar eden ve eşler arasında boşanmaya varacak şekilde sorunlara yol açtığı da yadsınamaz bir gerçektir.
Covid-19 adlı virüs sebebiyle oluşan pandemi süreci ve peşi sıra gelen işsizlik, 2020 ve 2021 yıllarında hemen hemen tükettiğimiz her şeye zamların gelmesi, elektrik-su-doğalgaz gibi hayatımızı devam ettirmemizi sağlayan asli faktörlerdeki inanılmaz derecede nitelendirilebilecek zamlar ve genel bir başlık altında toplayacak olursak ekonomik sorunlar boşanmaların en asli sebebi veya sebeplerinden bir tanesi yorumlamasında bulunabiliriz.
Kripto paralar açısından Aile Hukuku başlığı altında yorumlama yapacak olacak olur isek; Aile Hukukunda kripto paralar daha çok eşler arasında görülen çekişmeli veya anlaşmalı boşanma davalarında mal kaçırma durumunda karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde yer alan kanun boşluğu ve yabancı kripto para borsalarının ülkemizde Anonim Şirket kurmaması yani temsilcilik bulundurmaması bunun başlıca nedenlerindendir.
A-Mal Paylaşımı
Eşler arasındaki Boşanmada mal paylaşımı davası, belli bir zamanaşımı süresi geçmeden açılmalıdır. Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl içinde açılmalıdır (Yargıtay HGK - 2013/520 K.). Kanunun belirlediği 10 yıllık süre geçtiği takdirde, mal paylaşımı talebinde bulunmak mümkün değildir. Belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi hak düşürücü bir süredir.
Ülkemizde mevcut uygulanan Medeni Kanuna göre temel kural ise evlenmeden önce alınan mallar kimin üzerine kayıtlıysa onun kişisel malı sayılır ve boşanmada mal paylaşımı hesaplamasına dahil edilmez. Yani basit bir anlatımla eşin evlenmeden önce sahibi olduğu kripto para eşin kişisel malı sayılacağı ve maddi değerinin paylaşılamayacağı çıkarımı yapılabilir.
Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (4721 Sayılı TMK mad.235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına göre değerlendirilir (TMK mad.228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad.227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad.232 ve 239/1) hesaba katılır. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Yine basit bir anlatımla anlatacak olursak; tasfiye tarihi yani eşler arasında görülen davadaki karar tarihinde eşlerden birinin evlilik sonrasında edindiği kripto paranın Türk Lirasına çevrilerek mevcut değeri hesaplanmalı ve Türk Lirası cinsinden oluşacak maddi değere göre hüküm kurulmalıdır. Ancak ülkemizde mevcut kripto paralara yönelik hali hazırda bir kanunun bulunmaması ve yine eşlerden birinin evlendikten sonra edindiği kripto paranın güncel durumunun anlık olarak değişken olması bu hususta başlıca sorunlardan bir kaçı olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde hala tasarı çalışmaları devam eden kanunda bu hususa veyahut genel bir tabirle Aile Hukuku hükümleri de gözetilerek kanun maddesi ekleneceğini ümit etmekteyim.
B-Mal Kaçırma
Aile Hukuku ve boşanma söz konusu iken kripto paraların en çok irdelenmesi gereken konu mal kaçırma konusudur. Dünyada yatırım ve hatta ödeme aracı olarak yer alıp ülkemizde ise yatırım aracı olarak kullanılan ve Türk Ticaret Kanununa göre Anonim Şirketi olarak kurulmayan borsalarda tespiti mümkün olmayan kripto paralar, ülkemizde ve dünyada pek çok boşanma dosyasına konu edilmiştir.
Diğer menkul ve gayrimenkullerden kripto paraları bu başlık altında ayıran kuşkusuz en can alıcı nokta tespit edilemez olmasıdır ve hatta bu husus İcra ve İflas Hukukumuzu da ilgilendirmektedir. Basit bir örnek vermek gerekirse; evlilik sonrası eşlerden biri boşanma konusu gündeme geldiği sırada veya boşanma ve mal paylaşımı devam ettiği esnada mevcut mal varlığını satıp yabancı bir borsada kripto para yatırımı yapabilir. Elbette ki eşin banka hesap hareketlerinden bu husus tespit edilebilir ancak mevcut nakit para birden çok kişi aracılığı ile yabancı bir kripto para borsasına aktarılabilir veya davalı tanıdığı bir kişi adına açılmış bir hesapta yatırımını bulundurabilir. Yine İcra ve İflas Hukukuna da ilgilendiren bir nokta ise yabancı ve yerli borsa ayrımıdır veyahut daha doğru bir anlatımla Türk Ticaret Siciline kayıtlı veya kayıtlı olmayan bir borsa ayrımıdır. Mevcut boşanma veya mal paylaşımı davası devam ederken eşlerden biri davalı eşin kayıtlı borsalarda mevcut hesabının bulunup bulunmadığını, bulunuyor ise hesap hareketlerinin istenilmesi için Mahkemeden talepte bulunabilir ancak davalı eşin yatırımı yabancı bir borsada ise bu husus mümkün olmayacaktır. Burada eşin yapması gereken ise satılmadan önceki taşınır ve taşınmaz üzerine tedbir eklenmesini talep etmek, tedbir eklenmeden veya dava açılmadan önceki bir süreçte satılmış ise satışın iptali için hukuki süreç başlatmak olacaktır.
Kripto paraların Aile Hukuku ve İcra ve İflas Hukuku alanında mal kaçırma konusunda borçlu ve davalıların kaçış noktası olduğu aşikardır. Hemen her yazımda belirttiğim gibi kripto paralar hakkındaki yasa tasarısının bir an evvel tamamlanması, kanunlaştığında ise bir boşluk olmayacak şekilde ve farklı yorumlara sebebiyet vermeyecek şekilde olması gereklidir.
Konu kripto parayı ilgilendirsin veya ilgilendirmesin hukuki bir konu ile karşı karşıya kalındığında hukuki yardım almakta fayda olduğunu belirtmek isterim.
Aile Hukuku ve boşanma söz konusu iken kripto paraların en çok irdelenmesi gereken konu mal kaçırma konusudur. Dünyada yatırım ve hatta ödeme aracı olarak yer alıp ülkemizde ise yatırım aracı olarak kullanılan ve Türk Ticaret Kanununa göre Anonim Şirketi olarak kurulmayan borsalarda tespiti mümkün olmayan kripto paralar, ülkemizde ve dünyada pek çok boşanma dosyasına konu edilmiştir.
Diğer menkul ve gayrimenkullerden kripto paraları bu başlık altında ayıran kuşkusuz en can alıcı nokta tespit edilemez olmasıdır ve hatta bu husus İcra ve İflas Hukukumuzu da ilgilendirmektedir. Basit bir örnek vermek gerekirse; evlilik sonrası eşlerden biri boşanma konusu gündeme geldiği sırada veya boşanma ve mal paylaşımı devam ettiği esnada mevcut mal varlığını satıp yabancı bir borsada kripto para yatırımı yapabilir. Elbette ki eşin banka hesap hareketlerinden bu husus tespit edilebilir ancak mevcut nakit para birden çok kişi aracılığı ile yabancı bir kripto para borsasına aktarılabilir veya davalı tanıdığı bir kişi adına açılmış bir hesapta yatırımını bulundurabilir. Yine İcra ve İflas Hukukuna da ilgilendiren bir nokta ise yabancı ve yerli borsa ayrımıdır veyahut daha doğru bir anlatımla Türk Ticaret Siciline kayıtlı veya kayıtlı olmayan bir borsa ayrımıdır. Mevcut boşanma veya mal paylaşımı davası devam ederken eşlerden biri davalı eşin kayıtlı borsalarda mevcut hesabının bulunup bulunmadığını, bulunuyor ise hesap hareketlerinin istenilmesi için Mahkemeden talepte bulunabilir ancak davalı eşin yatırımı yabancı bir borsada ise bu husus mümkün olmayacaktır. Burada eşin yapması gereken ise satılmadan önceki taşınır ve taşınmaz üzerine tedbir eklenmesini talep etmek, tedbir eklenmeden veya dava açılmadan önceki bir süreçte satılmış ise satışın iptali için hukuki süreç başlatmak olacaktır.
Kripto paraların Aile Hukuku ve İcra ve İflas Hukuku alanında mal kaçırma konusunda borçlu ve davalıların kaçış noktası olduğu aşikardır. Hemen her yazımda belirttiğim gibi kripto paralar hakkındaki yasa tasarısının bir an evvel tamamlanması, kanunlaştığında ise bir boşluk olmayacak şekilde ve farklı yorumlara sebebiyet vermeyecek şekilde olması gereklidir.
Konu kripto parayı ilgilendirsin veya ilgilendirmesin hukuki bir konu ile karşı karşıya kalındığında hukuki yardım almakta fayda olduğunu belirtmek isterim.
Moderatör tarafında düzenlendi: