Vonzarovich
Visionary
- BNB
- 0,00085645
Başlıktan da anlaşılacağı üzere Bitcoin için çıkan aslında Ponzi projelerden farklı olmadığı yönündeki söylemlere bir cevap niteliği taşımasını umduğum bir yazı ile uzun bir aradan sonra temel kripto paralara yönelik bir içerik hazırlama ihtiyacı hissettim. Özellikle de çevremde zamanında Bitcoin ve diğer altcoin'lerden güzel paralar kazanmış, bu işte bilgisiz ve tecrübesiz tamamen sağdan soldan duyduğu bilgilerle işlem yapan insanların yine sağdan soldan duyduğu, Bitcoin ponzi söylemini açıklamak istiyorum.
Aslında düşündüğümde, biraz daha eskilere gitmenin konunun daha anlaşılır olmasını sağlayacağını düşünüyorum. Hani sürekli sağdan soldan duyuyoruz. Şu proje ponzi, Ponzi sistemler vs. Peki bu Ponzi tam olarak ne? Ponzi adı nereden geliyor? Bunun için gelin bir zamanda yolculuk yapalım ve bilinen ilk ponzi sistemine bir göz atalım.
İlk Ponzi Sistem
Bilinen ilk ponzi sistem, bu sistemlere adını veren Charles Ponzi tarafından tasarlanmıştır. 1900 lü yılların başında Amerikan rüyasının meşhur olduğu yıllarda Amerika'ya göç eden Charles Ponzi, burada cebinde beş kuruş olmadan çeşitli işlere girip çıktı. Daha sonrasında ise bir iş fikri dikkatini çekti. Posta Kuponları. o zamanların uluslararası hisse senedi gibi olan Posta Kuponları, ülkelerin yaptığı anlaşmalar gereği parasal karşılığı olan kuponlardı. Ancak bu kuponlarda önemli bir detay vardı; Bir ülkede 1 dolara karşılık gelen kuponlar başka bir ülkede 10 dolara bozdurulabiliyordu. Yani ülke içindeki arz talep dengesine bağlı bir sistemi mevcuttur. İşte bu noktada Charles Ponzi'nin aklına bir fikir geldi. Proje; Posta Kuponlarının ucuz olduğu yerlerden kuponları alarak pahalı olan yerlerde bozdurmak. Günümüzde kripto para piyasasında "arbitraj" adıyla duyduğunun olayı gerçekleştirmek.
Öncelikle tuttuğu dükkanın camına " 45 günde %50, 90 günde %100 faiz" yazan Charles Ponzi, ilk baştaki sınırlı sayıdaki katılımcısının 45 günlük faizini zamanında ödeyince, kapısında kuyruklar oluşmaya başladı. yaptığı iş dilden dile yayıldı. Sonunda da başka şubeler açmak durumunda kaldı. Ancak bir sorun vardı. Charles Ponzi aslında Posta Kuponu alıp satmıyordu. Erken gelenlerin faizini sonradan gelenlerle ödüyordu. En başta güzel giden bu sistem elbette tıkanmaya mahkumdu ve zaman içerisinde oluşan şüpheler ile birlikte hakkında açılan soruşturmayla Charles Ponzi tutuklandı. Bir çok kişinin parası ödenemedi. Kısaca bu saadet zincirinin ilk kazığını yiyenler mertebesine erişme şerefine nail oldular.
Bitcoin Ponzi mi?
Bitcoin'i incelemek gerekirse, özellikle en çok takınılan nokta fiziksel bir şeyin olmaması. Ancak Ponzi sistemlere bakıldığında gözle görülür hiçbir şey olmazken, burada çeşitli kural ve sistemi olan bir yazılımdan söz ediyoruz. İçerisinde ne işleminin yapıldığını anlık olarak görülebildiği bir sistem, bir proje. Charles Ponzi'nin ilk Ponzi sisteminde de göreceğiniz üzere, Ponzi sistemlerde tamamen lafta bir iş mevcutken, günümüz şartlarında her ne kadar fiziksel gibi görünmese de günümüzün fiziksellerinden biri olma özelliğini taşıyor Bitcoin. Yoksa bakıldığında bankadaki paran fiziksel mi? Evet diyenlerin olacağını düşünüyorum. Ancak tüm dünya üzerinde herkes parasının karşılığını almak istese buna ne mevcut basılmış banknotlar yeter ne de basılacaklar diyebilirim. Yani mevcut bankacılık sistemimiz de fiziksel bir yapıya dayanmazken, günümüzün fizikseli statüsü taşıyor.
Ponzi sistemler ile Bitcoin'i karşılaştırdığımızda bir başka sonuca daha varıyoruz Ponzi sistemler yenilikçi değildir. İnsanların alıştığı ama ir türlü hayata geçiremediği fikirlerin kurumsallaştırılmış halidir. Çiftlik Bank, Dana Bank buna en güzel örneklerdir diyebilirim. Sürekli söylenir bu hayvancılıkta çok para var diye. Ama hayvancılık işi zordur. Hem kim işini bırakıp sabahın köründe tezek temizlemesi gereken bir işe girmeye can atacak. İşte bu fikirden yola çıkılarak, "biz sizin yerinize bu karlı işi yapıp size pay veririz" düşüncesini insanlara aşılamaya çalışan sistemlerdir Ponzi sistemler. Bitcoin ise birçok ülke tarafından sevilmese de üzerinde kurulmuş olduğu blockchain teknolojisinin geleceğin teknolojisi olduğunu söylemekte ve Finanstan, gıdaya pek çok sektörün yavaş yavaş entegre olduğu bir teknoloji haline gelmektedir. Kısaca Bitcoin var olmayan bir sistemin temelinden doğmuştur diyebilirim. Zaten bu sebeple özellikle eski nesil olarak tabir edilen kesim tarafından mantıksız bulunmaktadır. Yeni neslin ise çok kolaylıkla ilgisini çekmiştir.
Bitcoin Ponzi mi? sorusunu sorarken özellikle Bitcoin için dikkat çeken noktalardan biri de merkeziyetsizlik. Ponzi projeleri yöneten bir kesim söz konusuyken, Bitcoin için bu durum tamamen arz talep dengesine bağlıdır.
Benzer tarafına gelecek olursak; Ponzi projeler size kısa zamanda çok ciddi karlar vadeder. Bitcoin için bu durum her ne kadar arz talep dengesine bağlı olsa da sessiz bir vadediliş söz konusudur.
Özetlemek gerekirse; Bitcoin için Ponzi demenin mümkün olmadığı bir ortamda yaşamaktayız. Hem günümüz fiziksellerinden yani dijital çağın bir gerçeğinden doğmuştur hem de yenilikçi bir teknolojiyi üzerinde barındırmaktadır. Bu sebeple her ne kadar Bitcoin'de bir düşüşün başlamasıyla birlikte Bitcoin'in bir ponzi olduğu yönünde çok sayıda söylem ortaya çıkmış olsada, yapı itibariyle Bitcoin bir Ponzi sistem değildir.
Aslında düşündüğümde, biraz daha eskilere gitmenin konunun daha anlaşılır olmasını sağlayacağını düşünüyorum. Hani sürekli sağdan soldan duyuyoruz. Şu proje ponzi, Ponzi sistemler vs. Peki bu Ponzi tam olarak ne? Ponzi adı nereden geliyor? Bunun için gelin bir zamanda yolculuk yapalım ve bilinen ilk ponzi sistemine bir göz atalım.
İlk Ponzi Sistem
Bilinen ilk ponzi sistem, bu sistemlere adını veren Charles Ponzi tarafından tasarlanmıştır. 1900 lü yılların başında Amerikan rüyasının meşhur olduğu yıllarda Amerika'ya göç eden Charles Ponzi, burada cebinde beş kuruş olmadan çeşitli işlere girip çıktı. Daha sonrasında ise bir iş fikri dikkatini çekti. Posta Kuponları. o zamanların uluslararası hisse senedi gibi olan Posta Kuponları, ülkelerin yaptığı anlaşmalar gereği parasal karşılığı olan kuponlardı. Ancak bu kuponlarda önemli bir detay vardı; Bir ülkede 1 dolara karşılık gelen kuponlar başka bir ülkede 10 dolara bozdurulabiliyordu. Yani ülke içindeki arz talep dengesine bağlı bir sistemi mevcuttur. İşte bu noktada Charles Ponzi'nin aklına bir fikir geldi. Proje; Posta Kuponlarının ucuz olduğu yerlerden kuponları alarak pahalı olan yerlerde bozdurmak. Günümüzde kripto para piyasasında "arbitraj" adıyla duyduğunun olayı gerçekleştirmek.
Öncelikle tuttuğu dükkanın camına " 45 günde %50, 90 günde %100 faiz" yazan Charles Ponzi, ilk baştaki sınırlı sayıdaki katılımcısının 45 günlük faizini zamanında ödeyince, kapısında kuyruklar oluşmaya başladı. yaptığı iş dilden dile yayıldı. Sonunda da başka şubeler açmak durumunda kaldı. Ancak bir sorun vardı. Charles Ponzi aslında Posta Kuponu alıp satmıyordu. Erken gelenlerin faizini sonradan gelenlerle ödüyordu. En başta güzel giden bu sistem elbette tıkanmaya mahkumdu ve zaman içerisinde oluşan şüpheler ile birlikte hakkında açılan soruşturmayla Charles Ponzi tutuklandı. Bir çok kişinin parası ödenemedi. Kısaca bu saadet zincirinin ilk kazığını yiyenler mertebesine erişme şerefine nail oldular.
Bitcoin Ponzi mi?
Bitcoin'i incelemek gerekirse, özellikle en çok takınılan nokta fiziksel bir şeyin olmaması. Ancak Ponzi sistemlere bakıldığında gözle görülür hiçbir şey olmazken, burada çeşitli kural ve sistemi olan bir yazılımdan söz ediyoruz. İçerisinde ne işleminin yapıldığını anlık olarak görülebildiği bir sistem, bir proje. Charles Ponzi'nin ilk Ponzi sisteminde de göreceğiniz üzere, Ponzi sistemlerde tamamen lafta bir iş mevcutken, günümüz şartlarında her ne kadar fiziksel gibi görünmese de günümüzün fiziksellerinden biri olma özelliğini taşıyor Bitcoin. Yoksa bakıldığında bankadaki paran fiziksel mi? Evet diyenlerin olacağını düşünüyorum. Ancak tüm dünya üzerinde herkes parasının karşılığını almak istese buna ne mevcut basılmış banknotlar yeter ne de basılacaklar diyebilirim. Yani mevcut bankacılık sistemimiz de fiziksel bir yapıya dayanmazken, günümüzün fizikseli statüsü taşıyor.
Ponzi sistemler ile Bitcoin'i karşılaştırdığımızda bir başka sonuca daha varıyoruz Ponzi sistemler yenilikçi değildir. İnsanların alıştığı ama ir türlü hayata geçiremediği fikirlerin kurumsallaştırılmış halidir. Çiftlik Bank, Dana Bank buna en güzel örneklerdir diyebilirim. Sürekli söylenir bu hayvancılıkta çok para var diye. Ama hayvancılık işi zordur. Hem kim işini bırakıp sabahın köründe tezek temizlemesi gereken bir işe girmeye can atacak. İşte bu fikirden yola çıkılarak, "biz sizin yerinize bu karlı işi yapıp size pay veririz" düşüncesini insanlara aşılamaya çalışan sistemlerdir Ponzi sistemler. Bitcoin ise birçok ülke tarafından sevilmese de üzerinde kurulmuş olduğu blockchain teknolojisinin geleceğin teknolojisi olduğunu söylemekte ve Finanstan, gıdaya pek çok sektörün yavaş yavaş entegre olduğu bir teknoloji haline gelmektedir. Kısaca Bitcoin var olmayan bir sistemin temelinden doğmuştur diyebilirim. Zaten bu sebeple özellikle eski nesil olarak tabir edilen kesim tarafından mantıksız bulunmaktadır. Yeni neslin ise çok kolaylıkla ilgisini çekmiştir.
Bitcoin Ponzi mi? sorusunu sorarken özellikle Bitcoin için dikkat çeken noktalardan biri de merkeziyetsizlik. Ponzi projeleri yöneten bir kesim söz konusuyken, Bitcoin için bu durum tamamen arz talep dengesine bağlıdır.
Benzer tarafına gelecek olursak; Ponzi projeler size kısa zamanda çok ciddi karlar vadeder. Bitcoin için bu durum her ne kadar arz talep dengesine bağlı olsa da sessiz bir vadediliş söz konusudur.
Özetlemek gerekirse; Bitcoin için Ponzi demenin mümkün olmadığı bir ortamda yaşamaktayız. Hem günümüz fiziksellerinden yani dijital çağın bir gerçeğinden doğmuştur hem de yenilikçi bir teknolojiyi üzerinde barındırmaktadır. Bu sebeple her ne kadar Bitcoin'de bir düşüşün başlamasıyla birlikte Bitcoin'in bir ponzi olduğu yönünde çok sayıda söylem ortaya çıkmış olsada, yapı itibariyle Bitcoin bir Ponzi sistem değildir.