mrxfloud
Newbie
- BNB
- 0,00045459
1. Bölüm: "Son Perde"
Sahne 1: Yat Partisi
Gece. İstanbul Boğazı’nın parıldayan ışıkları arasında, Cihan Yılmaz’ın lüks yatı demirlemiş. Şık bir kutlama ortamı. Herkesin üzerinde en zarif kıyafetler var. Kameralar arada bir Boğaz’ın ışıltılı sularına ve yatın şatafatına odaklanır. Müzik, insan sesleri ve kadeh sesleri bir araya gelerek kusursuz bir ambiyans yaratır.
Betimleme:
Cihan mikrofonla sahnede. Etrafında kalabalık bir topluluk var. Onun yanında ise Asya, mükemmel bir duruşla eşlik ediyor. Ancak Asya’nın gözlerinde huzursuz bir ifade seziliyor. Deniz arkalarda bir masada, keyifle bir içki içerken durumu izliyor.
Cihan:
(Şampanya kadehini kaldırır, tok bir sesle konuşur)
“Dostlarım, hepiniz hoş geldiniz! Bu gece yalnızca bir doğum günü değil, aynı zamanda Yılmaz Holding’in 25 yıllık başarısını da kutluyoruz. Hepiniz bu yolculuğun bir parçasısınız.”
Alkışlar yükselir. Asya, kalabalığa profesyonel bir gülümsemeyle baksa da göz ucuyla sürekli Deniz’i izler.
Deniz:
(Arkadaki masadan yüksek sesle)
“Başarılar, başarısızlıkları iyi saklayanların işidir. Değil mi abi?”
Gülüşmeler olur, ama atmosferde bir gerginlik hissedilir. Cihan Deniz’in gözlerinin içine bakar, yüzündeki gülümseme yavaşça kaybolur.
Cihan:
(Kısa bir duraksama sonrası)
“Kardeşim, bazen susmak en büyük erdemdir. Ama sen bunu öğrenmek için biraz daha zamana ihtiyacın var sanırım.”
Deniz sinirle içkisini masaya koyar. Asya, Cihan’ın koluna hafifçe dokunur.
Asya:
(Fısıldayarak)
“Bu gece tartışma çıkarma lütfen, Cihan. Bugün özel bir gün.”
Cihan başıyla onay verir, ama yüzündeki sert ifade kaybolmaz.
---
Sahne 2: Telefon ve Ayrılış
Cihan masasına geri dönerken telefonu çalar. Etrafındaki kalabalıktan hafifçe uzaklaşır ve telefonunu açar.
Telefon:
(Boğuk bir erkek sesi)
“Beni unuttun mu, Cihan? Zaman doldu. Bu sefer kaçamayacaksın.”
Cihan:
(Sert bir tonda)
“Sen kimsin? Ne istiyorsun?”
Telefon:
“İstediklerimi zaten aldım. Şimdi sıra sende.”
Cihan telefonu kapatır, yüzünde karmaşık bir ifade. Asya, uzaktan Cihan’ın gerginliğini fark eder. Yanına yaklaşır.
Asya:
“Her şey yolunda mı? Yüzün bembeyaz olmuş.”
Cihan:
(Etrafına bakınarak)
“Bir şey yok. Partiyi kısa kesmek zorundayız, Asya. Eve dönüyoruz.”
Asya, bir şeyler söylemek ister ama Cihan’ın tavrı ona engel olur. Kamera, yavaşça denizde yansıyan yatta yükselen ışıklara odaklanır.
---
Sahne 3: Trafik Kazası
Gece ilerlemiştir. Cihan, siyah lüks arabasında yalnız. Boğaz Köprüsü’nün ışıkları arabanın camından süzülürken, arka planda hafif bir piyano melodisi çalmaktadır. Ancak Cihan’ın yüzünde huzurdan eser yoktur. Telefonunu bir kez daha açar ve gelen bir mesajı okur.
Mesaj:
“Kaçabileceğini mi sandın?”
Cihan mesajı okuyunca bir an direksiyon hakimiyetini kaybeder. Tekerleklerden gelen bir kayma sesi duyulur. Araba hızla bariyerlere çarpar ve uçurumdan aşağıya yuvarlanır. Kamera, uçuruma düşen arabayı uzaktan çekerken arka plandaki piyano melodisi yerini boğuk bir sessizliğe bırakır.
---
Sahne 4: Malikane – Sabah
Sabah ilk ışıklarıyla Asya, geniş yatak odasında uyanır. Pencereden dışarıda yağmakta olan yağmuru izler. Ama yüzünde bir sıkıntı vardır. Sude, odanın kapısını sertçe çalar ve içeri girer.
Sude:
(Telaşlı ve panik bir halde)
“Asya! Babam nerede? Dünden beri ona ulaşamıyorum!”
Asya:
(Yataktan kalkarken)
“Dün gece parti kısa sürdü, sonrasında eve geldiğini sanıyordum. Belki bir iş toplantısına gitmiştir.”
Sude ellerini ovuşturur, gözleri doludur.
Sude:
“Babam bu saatte iş mi yapar? Telefonu bile kapalı. Kötü bir şey olmuş olabilir mi?”
Asya:
(Sert bir sesle)
“Sude, hemen panik yapma. Belki... belki arabasında bir şey unuttuğu için dönmüştür. Hadi bir arayıp soralım.”
Konuştukları sırada kapı bir kez daha çalınır. Elif, Cihan’ın asistanı, gözleri dolu bir halde içeri girer.
Elif:
(Sarsılmış bir şekilde)
“Asya Hanım... Cihan Bey... Dün gece bir kaza geçirmiş... Maalesef kaybettik.”
Sude dizlerinin üzerine düşer, ağlamaya başlar. Asya, birkaç saniye şok içinde kalır ve duvara yaslanır. Kamera, Asya’nın yüzündeki dehşeti ve karışık duyguları yavaşça gösterir.
---
Sahne 5: Cenaze – Mezarlık
Cenaze töreni sırasında yağmur çiselemektedir. Mezarlığın ortasında bir kalabalık toplanmış. Cihan’ın tabutu taşınırken, Sude babasının mezar taşına sarılır.
Betimleme:
Asya, törende dimdik durmaya çalışır ama gözleri sürekli nemlidir. Deniz, birkaç adım geride, dikkatlice olanları izler. Basın ise uzaktan fotoğraflar çekmektedir.
Deniz:
(Hafif bir alayla, Asya’ya yaklaşır)
“Artık gemi kaptansız. Bakalım bu gemiyi yüzdürmek için neler yapacaksın, sevgili yengem.”
Asya:
(Soğukkanlı ama sert)
“Bu gemi batmayacak, Deniz. Ama seni fırtınaya sürükleyeceğim.”
---
Kapanış Sahnesi: Çalışma Odası
Gece geç saatler. Malikane sessizliğe bürünmüştür. Asya, Cihan’ın çalışma odasına girer. Loş ışıkta masa üzerindeki evrakları karıştırırken, masanın yanındaki gizli bir çekmeceyi fark eder. Çekmeceyi açtığında bir dosya bulur. Dosyanın üzerinde kırmızı harflerle “GİZLİ” yazılıdır.
Betimleme:
Asya dosyayı açar, gözleri büyür. Kamera, dosyanın içeriğini göstermeden Asya’nın yüzündeki şaşkınlığı ve korkuyu detaylı bir şekilde yansıtır. Arka planda, gergin bir müzik çalmaya başlar.
Asya:
(Fısıldar)
“Cihan, neler karıştırdın sen?”
Ekran kararır ve "Devam Edecek..." yazısı belirir.
Sahne 1: Yat Partisi
Gece. İstanbul Boğazı’nın parıldayan ışıkları arasında, Cihan Yılmaz’ın lüks yatı demirlemiş. Şık bir kutlama ortamı. Herkesin üzerinde en zarif kıyafetler var. Kameralar arada bir Boğaz’ın ışıltılı sularına ve yatın şatafatına odaklanır. Müzik, insan sesleri ve kadeh sesleri bir araya gelerek kusursuz bir ambiyans yaratır.
Betimleme:
Cihan mikrofonla sahnede. Etrafında kalabalık bir topluluk var. Onun yanında ise Asya, mükemmel bir duruşla eşlik ediyor. Ancak Asya’nın gözlerinde huzursuz bir ifade seziliyor. Deniz arkalarda bir masada, keyifle bir içki içerken durumu izliyor.
Cihan:
(Şampanya kadehini kaldırır, tok bir sesle konuşur)
“Dostlarım, hepiniz hoş geldiniz! Bu gece yalnızca bir doğum günü değil, aynı zamanda Yılmaz Holding’in 25 yıllık başarısını da kutluyoruz. Hepiniz bu yolculuğun bir parçasısınız.”
Alkışlar yükselir. Asya, kalabalığa profesyonel bir gülümsemeyle baksa da göz ucuyla sürekli Deniz’i izler.
Deniz:
(Arkadaki masadan yüksek sesle)
“Başarılar, başarısızlıkları iyi saklayanların işidir. Değil mi abi?”
Gülüşmeler olur, ama atmosferde bir gerginlik hissedilir. Cihan Deniz’in gözlerinin içine bakar, yüzündeki gülümseme yavaşça kaybolur.
Cihan:
(Kısa bir duraksama sonrası)
“Kardeşim, bazen susmak en büyük erdemdir. Ama sen bunu öğrenmek için biraz daha zamana ihtiyacın var sanırım.”
Deniz sinirle içkisini masaya koyar. Asya, Cihan’ın koluna hafifçe dokunur.
Asya:
(Fısıldayarak)
“Bu gece tartışma çıkarma lütfen, Cihan. Bugün özel bir gün.”
Cihan başıyla onay verir, ama yüzündeki sert ifade kaybolmaz.
---
Sahne 2: Telefon ve Ayrılış
Cihan masasına geri dönerken telefonu çalar. Etrafındaki kalabalıktan hafifçe uzaklaşır ve telefonunu açar.
Telefon:
(Boğuk bir erkek sesi)
“Beni unuttun mu, Cihan? Zaman doldu. Bu sefer kaçamayacaksın.”
Cihan:
(Sert bir tonda)
“Sen kimsin? Ne istiyorsun?”
Telefon:
“İstediklerimi zaten aldım. Şimdi sıra sende.”
Cihan telefonu kapatır, yüzünde karmaşık bir ifade. Asya, uzaktan Cihan’ın gerginliğini fark eder. Yanına yaklaşır.
Asya:
“Her şey yolunda mı? Yüzün bembeyaz olmuş.”
Cihan:
(Etrafına bakınarak)
“Bir şey yok. Partiyi kısa kesmek zorundayız, Asya. Eve dönüyoruz.”
Asya, bir şeyler söylemek ister ama Cihan’ın tavrı ona engel olur. Kamera, yavaşça denizde yansıyan yatta yükselen ışıklara odaklanır.
---
Sahne 3: Trafik Kazası
Gece ilerlemiştir. Cihan, siyah lüks arabasında yalnız. Boğaz Köprüsü’nün ışıkları arabanın camından süzülürken, arka planda hafif bir piyano melodisi çalmaktadır. Ancak Cihan’ın yüzünde huzurdan eser yoktur. Telefonunu bir kez daha açar ve gelen bir mesajı okur.
Mesaj:
“Kaçabileceğini mi sandın?”
Cihan mesajı okuyunca bir an direksiyon hakimiyetini kaybeder. Tekerleklerden gelen bir kayma sesi duyulur. Araba hızla bariyerlere çarpar ve uçurumdan aşağıya yuvarlanır. Kamera, uçuruma düşen arabayı uzaktan çekerken arka plandaki piyano melodisi yerini boğuk bir sessizliğe bırakır.
---
Sahne 4: Malikane – Sabah
Sabah ilk ışıklarıyla Asya, geniş yatak odasında uyanır. Pencereden dışarıda yağmakta olan yağmuru izler. Ama yüzünde bir sıkıntı vardır. Sude, odanın kapısını sertçe çalar ve içeri girer.
Sude:
(Telaşlı ve panik bir halde)
“Asya! Babam nerede? Dünden beri ona ulaşamıyorum!”
Asya:
(Yataktan kalkarken)
“Dün gece parti kısa sürdü, sonrasında eve geldiğini sanıyordum. Belki bir iş toplantısına gitmiştir.”
Sude ellerini ovuşturur, gözleri doludur.
Sude:
“Babam bu saatte iş mi yapar? Telefonu bile kapalı. Kötü bir şey olmuş olabilir mi?”
Asya:
(Sert bir sesle)
“Sude, hemen panik yapma. Belki... belki arabasında bir şey unuttuğu için dönmüştür. Hadi bir arayıp soralım.”
Konuştukları sırada kapı bir kez daha çalınır. Elif, Cihan’ın asistanı, gözleri dolu bir halde içeri girer.
Elif:
(Sarsılmış bir şekilde)
“Asya Hanım... Cihan Bey... Dün gece bir kaza geçirmiş... Maalesef kaybettik.”
Sude dizlerinin üzerine düşer, ağlamaya başlar. Asya, birkaç saniye şok içinde kalır ve duvara yaslanır. Kamera, Asya’nın yüzündeki dehşeti ve karışık duyguları yavaşça gösterir.
---
Sahne 5: Cenaze – Mezarlık
Cenaze töreni sırasında yağmur çiselemektedir. Mezarlığın ortasında bir kalabalık toplanmış. Cihan’ın tabutu taşınırken, Sude babasının mezar taşına sarılır.
Betimleme:
Asya, törende dimdik durmaya çalışır ama gözleri sürekli nemlidir. Deniz, birkaç adım geride, dikkatlice olanları izler. Basın ise uzaktan fotoğraflar çekmektedir.
Deniz:
(Hafif bir alayla, Asya’ya yaklaşır)
“Artık gemi kaptansız. Bakalım bu gemiyi yüzdürmek için neler yapacaksın, sevgili yengem.”
Asya:
(Soğukkanlı ama sert)
“Bu gemi batmayacak, Deniz. Ama seni fırtınaya sürükleyeceğim.”
---
Kapanış Sahnesi: Çalışma Odası
Gece geç saatler. Malikane sessizliğe bürünmüştür. Asya, Cihan’ın çalışma odasına girer. Loş ışıkta masa üzerindeki evrakları karıştırırken, masanın yanındaki gizli bir çekmeceyi fark eder. Çekmeceyi açtığında bir dosya bulur. Dosyanın üzerinde kırmızı harflerle “GİZLİ” yazılıdır.
Betimleme:
Asya dosyayı açar, gözleri büyür. Kamera, dosyanın içeriğini göstermeden Asya’nın yüzündeki şaşkınlığı ve korkuyu detaylı bir şekilde yansıtır. Arka planda, gergin bir müzik çalmaya başlar.
Asya:
(Fısıldar)
“Cihan, neler karıştırdın sen?”
Ekran kararır ve "Devam Edecek..." yazısı belirir.