Komponent
Leader
- BNB
- 0,00014400
Kripto para dünyası sürekli gelişiyor ve bu evrimle birlikte projeleri başlatmanın ve finanse etmenin yeni yolları geliyor. Son yıllarda İlk Kripto Para Teklifleri (ICO'lar) çok revaçtaydı, ancak şimdi İlk Merkeziyetsiz Teklifler (IDO'lar) ve İlk Borsa Teklifleri (IEO'lar) gibi daha yeni lansman yöntemlerimiz var. Bu gönderide, bu üç başlatma yöntemini ve onları ayıran özellikleri keşfedeceğiz.
ICO'lar: Kripto Piyasaya Sürmenin Büyükbabası
ICO'lar, yeni bir kripto para projesi başlatmanın ilk popüler yoluydu. Bir ICO'da, bir şirket veya kişi yeni bir dijital token oluşturur ve Bitcoin veya Ethereum gibi kripto para birimi karşılığında yatırımcılara satar. Buradaki fikir, yatırımcıların yeni tokenın değerinin artacağına ve hem yatırımcı hem de proje yaratıcıları için bir kâra yol açacağına inanmalarıdır.
ICO'ların popülaritesi 2017'de patladı, ancak itibarları bir dizi dolandırıcılık ve hileli proje tarafından lekelendi. Düzenleme ve gözetim eksikliği, ICO'lara güven eksikliğine yol açtı ve piyasa soğudu. Ancak, Ethereum'un kendisi de dahil olmak üzere bazı başarılı projeler ICO aracılığıyla başlatıldı.
IDO: Merkeziyetsizlik ve Topluluk Katılımı
Kripto lansmanlarının bir sonraki evresi, İlk Merkeziyetsiz Tekliftir (IDO). Bir IDO'da proje, Uniswap veya PancakeSwap gibi merkeziyetsiz bir borsada (DEX) başlatılır. Bu, herkes lansmana katılabileceği ve yeni tokenı kripto para ile satın alabileceği için daha merkeziyetsiz ve topluluk odaklı lansmanlara izin verir.
Merkeziyetsiz finansın (DeFi) yükselişi ve yeni projelere topluluk katılımı arzusu nedeniyle IDO'lar popüler hale geldi. Aracı veya komisyoncu olmadığı için, IDO'lar daha geniş bir yatırımcı yelpazesi için daha erişilebilir olabilir. Bununla birlikte, herhangi bir düzenleyici gözetim olmadığı için dolandırıcılık veya hileli projeler riski vardır.