Komponent
Leader
- BNB
- 0,00015000
Değerli kaynakları çıkarma yarışı, yüzyıllardır insanlık tarihinin bir parçası olmuştur. Altın, antik çağlardan beri oldukça gıpta ile bakılan bir emtia iken, 2009 yılında ortaya çıkan bir dijital para birimi olan Bitcoin, son yıllarda popülerlik kazanmıştır. Hem altın hem de Bitcoin, madencilik için önemli kaynaklar ve enerji gerektirir, ancak bu madencilik süreçlerinden hangisi çevreye ve topluma daha zararlıdır?
Altın Madenciliği: Bir Yıkım Mirası
Altın madenciliği uzun bir çevresel yıkım ve sosyal zarar geçmişine sahiptir. Dünyadan altın çıkarma işlemi çok miktarda enerji, su ve kimyasal gerektirir. Bu kimyasallar genellikle zehirlidir ve yerel su kaynaklarını kirletebilir ve vahşi yaşama zarar verebilir. Ayrıca altın madenciliği, yerli halkların yerinden edilmesi ve haklarının ihlali gibi ciddi sosyal sonuçlar doğurabilir.
Cıvanın altın madenciliğinde kullanılması en zararlı uygulamalardan biridir. Cıva, özellikle çocuklar ve hamile kadınlar için ciddi sağlık sorunlarına neden olabilen güçlü bir nörotoksindir. Zanaatkar ve küçük ölçekli altın madenciliğinde kontrolsüz cıva kullanımı, dünyanın birçok yerinde ciddi çevresel hasara ve insanların acı çekmesine neden oldu.
Bitcoin Madenciliği: Enerji Yoğun Bir Süreç
Öte yandan, Bitcoin madenciliği çok büyük miktarda enerji gerektirir. İşlem, işlemleri doğrulamak ve blok zincirine yeni bloklar eklemek için karmaşık matematik problemlerini çözmeyi içerir. Bu, önemli miktarda enerji tüketen güçlü bilgisayarlar ve özel ekipman gerektirir. Hatta 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre Bitcoin madenciliğinin tükettiği enerji tüm Arjantin ülkesinin tükettiği enerjiye eşdeğer.
Bitcoin madenciliğinin çoğunluğu şu anda iklim değişikliğine katkıda bulunan fosil yakıtlarla çalışıyor.