Tellor, Ethereum ağına çok değerli zincir dışı verileri taşımak için inşa edilmiş Oracle hizmeti sunan merkeziyetsiz finans (DeFi) projesi şeklinde tanımlanabilir. TRB coin, Tellor Oracle ağına güç veren token oluyor. Hem madencilerin ağa veri akışı sağlaması hem de verilerin güvende olması TRB coin ile sağlanıyor. Ayrıca TRB coin karşılığında veri alımı yapılabiliyor.
Ethereum akıllı sözleşmeleri tümüyle bağımsız çalıştığından ve zincir dışı verilere erişimi çok sınırlı olduğundan bazı akıllı sözleşmeler, zincir dışı verilere erişmek için ağ dışından veri sağlayıcılarına yani Oracle’lara ihtiyaç duyarlar.
Oracle, büyük miktarda verinin güvenle saklanmasını ve gerekli durumlarda, gerekli miktarda veriyi çok sayıda kullanıcıya güvenle ulaştırmak için geliştirilmiş bir veri tabanı yönetim sistemidir. Dünyadaki büyük projelerin tercih ettiği bir teknolojidir.
Burada ortaya çıkan problem, merkeziyetsiz bir akıllı sözleşme için ihtiyaç duyduğunuz zincir dışı verilere ulaşım sağlayan protokellerin merkezi olmasıdır. Bu durum, merkeziyetsizliğe gölge düşürmektedir.
Projenin geliştirici ekibi, bu noktadan hareketle merkeziyetsiz bir Oracle olan Tellor’u oluşturmaya karar veriyor.
Tellor’un sistemi zincir dışı bilgi talep eden Ethereum akıllı sözleşmelerinin, bu bilgiye zincir içinde erişebilmeleri için oluşturulan veri bankalarına madencilerin veri eklemek için yarış halinde olmaları üzerine kurulu. Bu sistem, veri güvenliği sağlamak için Proof of Work prensibine dayanan bir hibrit madencilik modelinden oluşuyor. Zincire veri sağlayan madenciler TRB coin kazanabiliyor.
Tellor, blockchain’e hem daha ölçülebilir hem de daha güvenli şekilde yüksek değere sahip veriler aktarabilmesini olanaklı kılıyor. Tellor, bu modeli POW ve stake sisteminin getirilerinden yararlanarak hayata geçiriyor.
Tellor benzeri projeler, akıllı sözleşmelerin hemen hemen her zincir dışı veriyi sorgulamasına izin veren bir prensibe dayanıyor. Tellor ise akıllı sözleşmelerin on dakikada bir verileri sorgulamasına izin veren bir prensibe göre çalışıyor. Bu, hem sistemin daha güvenli hem de merkeziyetsiz olmasını sağlıyor.