Neler yeni
Kripto Para, Bitcoin, Ethereum, Cardano, Dogecoin, Shiba, Forumları, Yorumları, Teknik Analiz

Satoshiturk ailesine hoş geldin!

Burada, yatırım tavsiyesi vermeyip, hiçbir projeye para karşılığı destek çıkmadan, kripto dünyasının içinden gelen yöneticilerimizle doğru bilgiye ulaşabilirsin.

5 yıldır aksamadan yaptığımız ödemelerle güvenin adresiyiz.

Bizimle keşfet, öğren ve kripto sohbetlerine katıl. Seni aramızda görmekten mutluluk duyarız!

Kadına Şiddet'e Hayır

Kesinlikle yapılması gereken bu. Ama böyle bir şey yapınca maalesef o kadına şiddet uygulayan mahluk dışarıda rahat rahat gezerken, sen bir kadını kurtarmış biri olarak mahkeme mahkeme sürünüyorsun.
 
Hakettiği bu ama siz yine dengeli olun. Kabak sizin başınıza patlamasın. Malesef ülkemizde örnekleri var. En güzeli kayıt altına alıp emniyet güçlerini bildirmek
 
"Kadına Karşı Şiddet" konusu esasında çok katmanlı bir konu. Bu mevzunun bu denli köpürtülmesinin ardında çok pis siyasi ve sosyal amaçlar söz konusu. Toplumun dinamikleriyle böyle hassas bir konu üzerinden oynuyorlar.

Kadına karşı şiddet konusunda biz Avrupa'da en kötü 5. ülkeyiz. Bizden çok daha kötü durumda olan sözde medeni, modern Avrupa ülkeleri var.

Bu, bizde yaşananların bir mazereti değil. Elbette olmamalı. Ancak bu konunun popüler tutulması, öyle insan hakları, kadın hakları vs gibi iyi niyetlerle yapılmıyor ne yazık ki!

Başta İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılmamızla ilgili. Bu sadece başlangıç. İstanbul Sözleşmesi'nin içeriği meselenin çok başka bir boyutta olduğunu gözler önüne seriyor zaten. Hatta istanbul Sözleşmesi yalnızca küçük bir parçası büyük resmin. (Kadına karşı şiddet konusu, biz bu sözleşmeyi henüz imzalamamışken bile gündeme getiriliyordu. Kamuoyu ısıtılıyordu.)

Konunun çözümü ise, meselenin abartılı şekilde köpürtülmemesi öncelikle. Sonrasında kurulacak komisyonlarla ciddi bir çalışma yaparak meselenin özüne inilmeli. Sorunun kaynağı tespit edilip ona göre bir yol izlenmeli. Eğitim yani ki, bu ebeveyn eğitiminden başlar.

Dahası Türk kadını, Batı'nın bizimkiyle uyuşmayan çarpık modernlik anlayışı ile sosyal hayatımızda erkeğin karşısına bir nevi rakip olarak çıkartılıyor. Özellikle kadın, erkekle rekabet etmesi için yönlendiriliyor. Sadece iş hayatında değil, sosyal hayatın her evresinde rekabet etmesi için kışkırtılıyor. Oysa ki kadın erkekle rekabet etmemelidir. Tamamlayıcıdır kadın. Yaradılışı da buna uygundur. Hatta bu durum kadını mutlu eder normal şartlarda. Bu, onu aşağılayan bir durum da değildir. Erkekte bir şekilde kadını tamamlar zaten. (Psikolojide çirflerin birbirleriyle rekabet halinde olması sağlıklı bir ilişkinin önündeki en büyük engeldir.)

Kadın ve erkek, bir şekilde manipüle edilerek hayattaki doğal rolleri gereği birbirlerini tamamlayıcı olmaları halinden çıkartılıp rekabet eder hale getiriliyor. Bunu daha çok kadın üzerinden yapıyorlar. Kadını manipüle ediyorlar sessiz ve derinden. "Sen özgürsün, her istediğini yapabilirsin, erkek sana asla karışamaz" şeklinde. Uyumlu olmanın öneminden bahseden yok. Devamında kadının erkeği kışkırtması çok da zor olmuyor. Sonrasında, eğitimsiz, ilkel ve toplumdaki rolünü koruyamayarak ve daha pek çok sebepten (çok daha derinlere gider bu konu. Yüzeysel olarak örneklendirdim) otoritesinin elinden gideceğini düşünen ve buna medeni çözümler getiremeyen erkeğin fiziksel şiddete baş vurması kaçınılmaz oluyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yapılan konuşmalara bakıldığında Türk kadınının özünün modernlik adı altında nasıl bozulmaya çalışıldığı anlaşılabilir.

İnsanımız bu konuda bilinçlendirilmeli. Kadının ve erkeğin hayattaki doğal rolleri de verilen eğitimin içinde yer almalı. Modernlik adı altında Türk kadınının özel yapısı bozulmamalı. Bu bir kültür erozyonudur. Yol açacağı toprak kaymasının tahribatı çok daha ciddi olur geleceğe dair.
 
"Kadına Karşı Şiddet" konusu esasında çok katmanlı bir konu. Bu mevzunun bu denli köpürtülmesinin ardında çok pis siyasi ve sosyal amaçlar söz konusu. Toplumun dinamikleriyle böyle hassas bir konu üzerinden oynuyorlar.
bende böyle düşünüyorum abi

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yapılan konuşmalara bakıldığında Türk kadınının özünün modernlik adı altında nasıl bozulmaya çalışıldığı anlaşılabilir.
bence burası tartışmaya açık.
 
Hak etikleri bu ama bizim ülkemizde korumak amaçlı bile birine vursan, şuçlu olan kişi haklı oluyor. Bu gibi çok olay vardı. Şiddettin her şekli kötü ve acizce bir durum. Umarım kimse şiddete baş vurmaz. Bunu burada yazıyoruz ama şiddet edecek kişiler buralarda gezinmiyor onların habitatı başka.
 
Hakettiği bu ama siz yine dengeli olun. Kabak sizin başınıza patlamasın. Malesef ülkemizde örnekleri var. En güzeli kayıt altına alıp emniyet güçlerini bildirmek
Aynen bir defa yakın arkadaşımın başına geldi bir çok kez de duyduk bu durumda şiddet sonunda belki kadın da adamın serbest kalmasından korkarak belki de başka bir sebepten dolayı olaya karışan 3. kişiden şikayetçi olabiliyor.

Ek bir çözüm var mıdır tartışılır o sırada o hayvanların laftan anlayacağını da sanmıyorum.
 
Siddetin kadini erkegi olmaz. Siddeti hicbir sebep hakli gosteremez. Modernlesme, politika, manipule sizi siddet sever veya siddet ister yapmaz. Egitimsizlik de siddet sebebi degil. Oyle olsa egitim seviyesi iyi olan ulkelerde siddet olmazdi hic. Tarihte buyuk siddet ornekleri iyi egitimli insanlar tarafindan yazilmistir
 

Cüzdanınız

BNB
0.00000000

Forum istatistikleri

Konular
13,238
Mesajlar
60,301
Kullanıcılar
6,716
Son üye
Doker
Geri
Üst