Neler yeni
Kripto Para, Bitcoin, Ethereum, Cardano, Dogecoin, Shiba, Forumları, Yorumları, Teknik Analiz

Satoshiturk ailesine hoş geldin!

Burada, yatırım tavsiyesi vermeyip, hiçbir projeye para karşılığı destek çıkmadan, kripto dünyasının içinden gelen yöneticilerimizle doğru bilgiye ulaşabilirsin.

5 yıldır aksamadan yaptığımız ödemelerle güvenin adresiyiz.

Bizimle keşfet, öğren ve kripto sohbetlerine katıl. Seni aramızda görmekten mutluluk duyarız!

Osmanlı İmparatorluğunda Hangi Silahlar Kullanıldı?

griposter

Uzman Çavuş
Osmanlı İmparatorluğu, kuruluşundan yıkılışına kadar uzun bir tarih boyunca çeşitli silahları kullanmıştır. Bu silahlar, dönemin teknolojik gelişmelerine ve askeri ihtiyaçlarına bağlı olarak değişiklik göstermiştir. İşte Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılan bazı önemli silahlar:

  1. Ok ve Yay: Osmanlı ordusunun en eski zamanlarından itibaren kullanılan temel silahlardan biridir. Hafifliği ve taşınabilirliği sayesinde atlı birlikler tarafından sıkça tercih edilmiştir.
  2. Kılıç ve Kama: Yakın dövüşte kullanılan temel silahlardır. Osmanlı savaşçıları arasında kılıç kullanımı büyük bir ustalık gerektirirken, kama daha çok kişisel savunma için kullanılmıştır.
  3. Mızrak ve Zırh: Uzun menzilli dövüşler ve savunma için kullanılan mızraklar, piyade birliklerinin temel silahlarındandır. Zırhlar ise savaşçıları ok, kılıç gibi saldırılara karşı korumuştur.
  4. Top ve Tüfek: Osmanlı İmparatorluğu, topları savaş alanında etkin bir şekilde kullanarak birçok zafer elde etmiştir. 15. yüzyılın sonlarına doğru, tüfekler de ordu içinde kullanılmaya başlanmıştır.
  5. Yeniçeri Tüfekleri (Muskets): Yeniçeriler, Osmanlı ordusunun seçkin piyade birlikleriydi ve ateşli silahların erken kullanıcıları arasındaydılar. Muskets, savaş taktiklerinde önemli bir dönüşüm yaratmıştır.
  6. Topuz ve Balta: Özellikle piyade birlikleri tarafından kullanılan bu silahlar, yakın dövüşlerde etkili olmuştur.
  7. Cebeci Tüfekleri: Osmanlı ordusunda, özellikle cebeciler tarafından kullanılan ateşli silahlardır. Bu silahlar, savaş alanında önemli bir avantaj sağlamıştır.
  8. Kanuni Dönemi Topları: Kanuni Sultan Süleyman döneminde, Osmanlı ordusu büyük ve güçlü toplar kullanarak kaleleri ve şehirleri kuşatmada büyük başarılar elde etmiştir.
  9. Bomba ve Mayın: Özellikle deniz savaşlarında ve kale kuşatmalarında kullanılan patlayıcılar, Osmanlı mühendisliğinin bir göstergesidir.
  10. Bıçak ve Şiş: Günlük yaşamda ve yakın çatışmalarda kullanılan bıçaklar, Osmanlı döneminde hem sivil hem de askeri amaçlar için önem taşımıştır.
  11. Ateşli Oklar ve Manca: Kuşatma sırasında düşman savunmalarını aşmak ve yangın çıkarmak için kullanılan özel silahlardır.
  12. Yatagan: Osmanlı döneminde yaygın olarak kullanılan kısa kılıç türüdür. Hem askeri hem de törensel amaçlarla kullanılmıştır.
  13. Kalkan ve Siper: Savunma amaçlı kullanılan bu ekipmanlar, savaşçıları düşman saldırılarından korumuştur.
Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri başarıları, kullanılan silahların çeşitliliği ve bu silahları etkili bir şekilde kullanma yeteneği ile yakından ilişkilidir. İmparatorluk, savaş teknolojisindeki gelişmeleri yakından takip etmiş ve kendi askeri stratejilerini sürekli olarak geliştirmiştir.
 
“Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri başarıları, kullanılan silahların çeşitliliği ve bu silahları etkili bir şekilde kullanma yeteneği ile yakından ilişkilidir.”

Bu paragraf işin özeti. Teknoloji ve bilimde ne kadar ileri isen o kadar güçlü olursun.
 
Osmanlı, bir imparatorluk değildir. İmparatorluk demek, impararatora bağlı başka krallar/krallıklar var demektir. Ki Osmanlı böyle bir devlet geleneğine sahip değildi.

İkincisi, Osmanlı diye bir devlette aslında yoktu. Bu İngilizlere ait bir tanımlama biçimi. Esasen resmi adı Devlet-i Alî idi.

Dipnot: Devlet-i Alî ya da Fatih Sultan Mehmed için çağ açıp kapatma durumu da söz konusu değildir. Okulda öğretilen o basit tarihi çağlar da yine Avrupa'nın tarihi için geçerli bir sınıflandırma biçimidir. Bizim tarihimizde m.ö. m.s. ya da ilk çağ, orta çağ, yeni çağ gibi çağlar hiç olmadı.

Tarih ve uluslararası tanımlamaları umarım bir gün bize göre yeniden yazarız. Şu an elin elalemin tarihini, bizim tarihimiz gibi öğreniyoruz.

Selametle. :)
 
Osmanlı, bir imparatorluk değildir. İmparatorluk demek, impararatora bağlı başka krallar/krallıklar var demektir. Ki Osmanlı böyle bir devlet geleneğine sahip değildi.

İkincisi, Osmanlı diye bir devlette aslında yoktu. Bu İngilizlere ait bir tanımlama biçimi. Esasen resmi adı Devlet-i Alî idi.

Dipnot: Devlet-i Alî ya da Fatih Sultan Mehmed için çağ açıp kapatma durumu da söz konusu değildir. Okulda öğretilen o basit tarihi çağlar da yine Avrupa'nın tarihi için geçerli bir sınıflandırma biçimidir. Bizim tarihimizde m.ö. m.s. ya da ilk çağ, orta çağ, yeni çağ gibi çağlar hiç olmadı.

Tarih ve uluslararası tanımlamaları umarım bir gün bize göre yeniden yazarız. Şu an elin elalemin tarihini, bizim tarihimiz gibi öğreniyoruz.

Selametle. :)
bunca zamandır bilmediğim bilgiler bunlar. Okulda böyle öğretilmedi araştırma yapıcam bununla ilgili daha farklı bilgiler varsa paylaşın lütfen.
 
Hocam tehlikeli sularda yüzuyorsun. Peki osmanlı devleti ile osmanlı hanedanı olgularını irdelersek biz hangisine atamız diyoruz ? Biraz okuyunca kafa karışıyor
 
Hanedan direkt olarak padişah soyundan gelen kişiler için geçerli bir tabir hocam. İçimizde sultan soyundan gelen var mıdır, bilmiyorum. :)

Zannediyorum ki bizler de, o dönemlerde yaşamış olan ahalînin soyundan geliyoruzdur. Aslında bizim için gerçek ata araştırılması ve arşivlerden bulunması gereken gerçek kişiler. Ben kendi soy ağacımı bulmuştum. Malesef hanedandan değilim.. 😁

Ama tabii saygı ya da sahiplenme bazlı olarak, insanlar tarihteki önemli şahsiyetlere her zaman "benim atam budur" şeklinde yaklaşımlarda bulunmuşlardır. Bu sahiplenme, bazen siyasî nedenlerden, bazen de duygusal nedenlerden kaynaklanabiliyor.

Saygı duyuyoruz tabii.
 
O zaman haneden için bir youmda bulunayım. Bir Türk ve bir Rus evlenirse doğacak çocuğun kökeni ve genleri %50 Türk, % 50 rus olir. Bu çocuk tekrar bir rus ile evlenirse doğacak çocuk %75 rus, %25 Türk olur.. Basit bir metamatik. Şimdi Osmanlı soy ağacını açıp evliliklere bakabilirsiniz :)
 
O zaman haneden için bir youmda bulunayım. Bir Türk ve bir Rus evlenirse doğacak çocuğun kökeni ve genleri %50 Türk, % 50 rus olir. Bu çocuk tekrar bir rus ile evlenirse doğacak çocuk %75 rus, %25 Türk olur.. Basit bir metamatik. Şimdi Osmanlı soy ağacını açıp evliliklere bakabilirsiniz :)
Devsirmelerden seyzadeler oluyor bu konuda haklısın. Ancak gen açısından bakildiginda olay basit matematikle çözülmüyor. Biraz daha karmaşık. Tabi ki bu kadar uzun süreli bir soyda finalde ciddi bir yabancılaşma olmama olasılığı yok
 
Devsirmelerden seyzadeler oluyor bu konuda haklısın. Ancak gen açısından bakildiginda olay basit matematikle çözülmüyor. Biraz daha karmaşık. Tabi ki bu kadar uzun süreli bir soyda finalde ciddi bir yabancılaşma olmama olasılığı yok
Bunu asla kötüleme veya küçümseme maksadı ile yazmadım zaten hocam. Sadece olayları hiç düşünmeden savunuyor veya karşı çıkıyoruz. Etrafımda kendini Osmanlı soyuyum diyene bunu anlatıyorum.
 
Bunu asla kötüleme veya küçümseme maksadı ile yazmadım zaten hocam. Sadece olayları hiç düşünmeden savunuyor veya karşı çıkıyoruz. Etrafımda kendini Osmanlı soyuyum diyene bunu anlatıyorum.
O an devlet için gerekli olan bir sistemdi. Yani ben öyle düşünüyorum. Kendi insanından aldığında kadın tarafında bu sefer taht üzerinde iddialar uzun vadede baş gosterebiliyor.

Devsirmeler o zamanın gerekliliği. Ancak kadın degersizdir, cariye olmalıdır demek istemiyorum yanlış anlaşılmasın.
 

Cüzdanınız

BNB
0.00000000

Forum istatistikleri

Konular
13,181
Mesajlar
61,240
Kullanıcılar
6,690
Son üye
argrn
Geri
Üst