Türkiye'de Yapılacak Düzenlemelerin Ayrıntıları Belli Oldu

[KriptoLuis]

Türkiye’de yapılacak kripto para piyasasıyla ilgili düzenlemelerin ayrıntıları belli oldu. Bu düzenlemeler 3 başlık altında toplanıyor denilebilir. Bunlar, kripto varlıkların tanımlanması, vergi oranlarının belirlenmesi ve kripto şirketlerine sermaye şartı getirilmesi şeklinde tanımlanabilir.

Düzenlemenin ilk ayağı olan kripto varlıkların tanımlanmasında, piyasaya sürülecek herhangi bir kripto varlığın oluşturulmasına, ihraç edilmesine, dağıtımının yapılmasına ve ticaretini yapan platformların yerine getirmesi gereken koşullara yönelik esaslar tespit edilecek.

Kripto varlıkların oluşturulmasından sorumlu olan denetleyici kurumlar net şekilde belirlenecek. Yani her önüne gelen kripto varlık geliştiremeyecek. Bu sayede kripto para birimleri üzerinden yasa dışı organizasyonlara fon aktarımının engellenmesi de planlanıyor.

Özellikle Türk kripto para topluluğunun zarar görmesine yol açan kripto para borsaları konusunda titiz davranılacak. Kripto varlıkların saklanmasına yönelik bazı şartlar getirilecek ve bu şartlara uymayanların hizmet vermesine izin verilmeyecek.

Vergilendirme konusu tam olarak netlik kazanmasa da, kripto para yatırımcılarına belirli bir oranda stopaj kesintisi uygulanması söz konusu. Diğer ülkelerdeki uygulamalar incelenerek Türkiye şartlarına göre revize edilecek.

Düzenlemelerin 3. ayağı da aslında önem arz eden bir konu. İsteyen herkesin herhangi bir şekilde kripto para birimi oluşturabildiği bir piyasa olmasından dolayı dolandırıcılığa da çok açık bir piyasa kripto para piyasası. Hatta bunun son örneğini Reiscoin’de yaşadık. Birkaç gün içinde fon toplayarak ortadan kaybolan proje sahipleri yatırımcıların zarar etmesine sebep oldu. Bunun gibi daha onlarca örnek var piyasada.

Bu sebeple düzenlemenin 3. ayağı olan kripto varlık geliştirecek şirketlerin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından denetlenerek kripto varlık geliştirmek isteyen şirketlerin belirli bir sermayeye sahip olmaları şartının getirilecek olması yatırımcıların korunması açısından pozitif bir yaklaşım olarak düşünülebilir.